Tek düze giyinmekten hoşlanmıyor, kıyafetlerinizde kendi imzanız olsun istiyorsanız yaratıcılığınızla harmanlanmış bir giyim tarzı tam da aradığınız şey olabilir. Gerek aksesuarlar, gerek renk ve kıyafet tarzında yapacağınız seçimler sizin karekterinizi belirleyecektir. Kıyafet seçimlerinizi yaparken ister herşeyi en baştan yenileme aşamasında, ister küçük değişikliklerle kendi tarzınızı oluşturma hevesinde olun, edineceğiniz birkaç ipucu dilediğiniz havayı estirmenize yardımcı olacaktır.
Eğer siz de böyle bir ruh hali içerisinde, ne yapacağınızı bilmiyorsanız, gelin 10 farklı stil örneklerine birlikte bakalım.
Hamileliğin “altın çağı” olarak adlandırılan ikinci trimestere bitirmek üzereyim. İlk trimester de olduğu gibi bu dönemi de çok rahat geçiriyorum. Bacak krampları ara ara beni
yoklasa da eşimin masajları sayesinde fazla sıkıntı yaşamadan atlata biliyorum. İlk döneme göre uyku halim geçti, rahat rahat istediğim yiyecekleri yiyebiliyorum. Özellikle meyve ve sebze ağırlıklı beslenmeye çalışıyorum, daha doğrusu canım onları istiyor. Umarım hamileliğimin sonuna doğru da aynı istikrarla devam edebilirim. Ama biliyorum ki bu dönemdeaşermeadı verilen olay hızlanıyor. Fazla abartmadan ufak tefek kaçamaklara izin veriyorum. Her ne kadar gereksiz yere kilo almamak için dikkat ederseniz edin kilolar fark ettirmeden de olsa geliyor. Ama olsun, şükür ki bunun çok güzel bir nedeni var.
Daha önce içimde baloncukların bir bir patladığını söylemiştim ya şimdi bizim minik resmen içimde taklalar atmaya başladı. Eşim elini karnıma koyduğunda hareketlerini çok rahat hissedebiliyor. Siz tahmin edin artık bizim yüzümüze yayılan mutluluğu..
Meğer kadın olarak hayatın sana yüklediği görevi içinde bir can taşıyınca anlamaya başlı-yormuşsun. Şunun şurasında 3 ay daha var. Bundan sonra tek dileğim oğlumu sağ salim kucağıma almak. Meleğimizin aramıza katılacağı günü her geçen gün biraz daha heyecanla bekliyoruz. Ama acele etme meleğim olur mu? Sağlığınla, kısmetinle, bereketinle, tam zamanında gel dünyaya..
--> İzmir bugünlerde uyandığımda benibulutlu ve yağmurlu karşılıyor. Aslında güneşli, berrak bir güne uyanmayı daha çok severim. Enerjiyle ve coşkuyla dolduğumu hissederim. Ama bu aralar havanın yağmurlu ve serin olması işime geliyor. Geceleri daha rahat uyuyabiliyorum :)
Havanın kapalı olmasına aldırmadan ve eşimin tatilini de fırsat bilerek Cumartesi günü İzmir’den kaçtık. Hem mesafe olarak yakın hem de sevdiklerimizin yaşadığı Soma'ya gitmek üzere yola düştük.
Yolculuğumuz boyunca sağıma ve soluma baktığımda mis gibi üzüm bağlarını, tarlaları, zeytinlikleri, ormanları ve dağları gördüm. Bizim gibi binalar arasında yaşayan insanlara göre muhteşem sayılabilecek yeşillikler içinde kısa bir yolculuk yaptık. Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. İçimde meleğim, yanımda sevdiğim insan olunca nereye gidersem gideyim her şeyi sevebileceğimi anladım. Keyifli yolculuğun sonrasında Somaya vardık. Seni sevenlerin yola dizilip beklediğini görmek ne büyük keyif! Hasret gideren sohbetler, gülüşmeler eşliğinde yenilen yemekler, hatırlanan bitmez anılar derken zamanın nasıl geçtiğini anlayamadan akşam oldu.
Akşam saatlerinde, kısa bir süreliğine de olsa, ailenin en miniği (şimdilik) sarı kelebeğimizin anaokulu arkadaşlarıyla düzenlediği mezuniyet gösterisine katıldık. Kendi oğlumuzun da bir gün orada, o sahnede olacağını hayal ederek, yüzümüzde tebessümle minikleri izledik. Sarı kelebeğimizi izlerken gözlerim kimi zaman yaşlarla doldu kimi zaman gururla gülümsedi.
Maalesef törenden erken ayrıldık. Tekrar evimizin yolunu tutma vakti gelmişti. Yine aynı güzelliklerle ve bizi mest eden manzaralara dalıp giderek yağmurlu İzmir’e geri döndük. Toprak kokusunu duyarak, yağmurda ıslanarak acelesiz adımlarla el ele evimize doğru yürüdük. Kısa süren ama etkisi büyük çok güzel bir hafta sonuydu.
Beni dinlendiren, huzur veren ve hayatımı güzelleştiren eşimin ve doğmayı bekleyen oğlumuzun varlığına bir kere daha şükrettim. Hayat sevdiklerinle birlikte anlamlı ve yaşanılabilir hale geliyor.
Bebeğiniz doğmadan önce odasını ve ilk etapta ihtiyaç duyabileceğiniz eşyaları hazırlamanızda fayda var. Bebeğiniz ilk doğduğu andan itibaren sakin ve huzurlu bir ortama ihtiyaç duyacaktır. Bu nedenle çocuğunuzun odası sade ve temiz olmalı. Aynı zamanda kırılıp saçılacak ve yavrumuza zarar verebilecek eşyalardan uzak durmak gerekiyor. Farklı ve ilham veren seçimlerden birkaçına buyurun birlikte göz atalım.
Karyola
Kitaplık
Alt değiştirme ünitesi
Emzirme koltuğu
Perde
Gece Lambası
Oyuncak kutusu
Bebeğiniz için hatıra Panoları
Askılık
Oyuncak kovaları
Oyuncaklar için yer açın
Bebeğinizin her ay gelişimini resimle takip edebilirsiniz
Bez, havlu, biberon gibi eşyaları saklayabileceğiniz Saklama kutuları
Aksesuarları sergileyebileceğiniz raf
Kirli Sepeti
Oyuncak veya kitaplık olarak kullanabileceğiniz ünite