...

...

Salı, Ekim 30, 2012

Kendi defterimi kendim yaparım...





Yaramazlıkta sınır tanımayan Kaan Batu sonunda yağacağını yaptı ve yatağıma da göz koydu. Geceleri babası ile birlikte uyumak istiyor artık. Ben olunca da ayağıyla beni itip kalkmam için elinden geleni yapıyor.
Gece'nin bir yarısı yataktan kovulan anne şaşkındır, ne yapacağını bilmez halde evin içinde dolanır ve  kendini defter yaparken bulur.
Başlar yapıştırmaya...
Yapılışı oldukça basit. 10 dk. sürmedi bile...




Sonra bu zavallı anne, yataktan atılmanın bazen hayırlara vesile olduğunu düşünerek kanepe de mışıl mışıl uykuya dalar.



Malzemeler:

  • Defter
  • Desenli kağıt
  • Yapıştırıcı
  • Dekoratif mdf'ler
  • Şekilli makas
  • Akrilik boya
  • Düğme
  • Etiket
Yapılışı:
Öncelikle elinizde var olan defter'in kapak ölçüsünü alın, desenli kağıdınızın dışa gelen kenarlarını şekilli makasla kesin, sonra kuvvetli bir yapıştırıcı ile yapıştırın. Üzerine kullanacağınız dekoratif mdf'leri istediğiniz renkte akrilik boya ile boyayın, dilerseniz desenli kağıtla dekopaj tekniğini uygulayabilirsiniz. Şimdi sıra en zevkli kısmında...defterinizin üzerine hazırlamış olduğunuz düğme, desenli etiketi ve mdf leri  hayal gücünüze göre yapıştırın. Artık defteriniz hazır.




Ayrıca bu pembe defter evim dergisi'nin Kasım sayısında kendine küçücük yer buldu.


Günlerdir süren yatmaca tatili bitince üzerimde ki rehaveti atamadım hala. Tatil boyunca neredeyse bütün sorumluluk babasındaydı. Bende böylelikle annelik tatili yaptım :)

Yeni başlayan hafta mutluluk getirsin herkese...



Cuma, Ekim 26, 2012

Santorini de güzel bir villa...


Aile içi bağların korunması, dostluk ilişkilerinin pekişmesi için bayramların birlikte kutlanması gerektiğini düşünüyorum.
Bu sebeple biz bayramlarda yakınlarımızla olmayı tercih ediyoruz, yani tatile gitmiyoruz.
Her nekadar İzmir de ki sayısı bir elin parmağını geçmeyen yakınlarımız olsa da  Kurban bayramının keyfini sürüyoruz birlikte. 

Biz de durum böyle, ya siz de nasıl geçiyor bayram? umarım keyifler yerindedir.

Ağız tadınız'ın bozulmadığı, aile bağlarınızın ve dostluklarınızın pekişeceği bir bayram diliyorum hepinize.

Kurban bayramınız mübarek olsun.


















 Tatil kısmından ziyade beni dekorasyonu ilgilendiren Santorini de bu villa'nın Gecelik  bedeli /1000 Euro imiş.. Peh pehh

Hiç beğenmedim :)


Resimler buradan

Cuma, Ekim 19, 2012

Provence stili için ilham alınacak bir ev...


Provence stilini sevdiğimi yayınlarımdan anlamışsınızdır sanırım. 

Provence stili yazlık veya kışlık olsun her mevsim romantik-nostaljik kır havası estiren ve her daim modası geçmiyecek stil bence. 
Tam bana göre yani...

Bu stilde cilasız mat-patine mobilyalar, ferforje tasarımlar, doğal taş rengi kumaşlar, ketenler ve mis gibi taze çiçekler başrolde...

Renk paletinde doğanın sunduğu tüm renklerin yeri var. Yeşil rengin açık tonları, patine gri ve krem rengi, taş rengi, gökyüzünün en uçuk tondaki mavisi, tozpembe, açık sarı ve tabiki lavanta rengi yumuşak bir şekilde kombine edilebilir.

Provence stilinin sıcak, aydınlık ,doğal ve rahat görüntüsünü bu ev daha iyi anlatacaktır.








 Fotograflar: Aneta Tryczyńska


Mutlu ve keyifli haftasonları diliyorum.


Çarşamba, Ekim 17, 2012

Country tarzı, horoz severler buraya...

Pera bulvarı alışveriş sitesinde  the company markası'nın country ürünleri satılıyor. Görünce hemen kızlara haber vereyim dedim.  Zaten uzun zamandır the company markasını gözüme kestirmiştim. Sitesine girip teneke kutulara bakarsanız, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.

Benden söylemesi :)




Pazartesi, Ekim 15, 2012

Romantiğim bugün...


Baba ile oğlu evde yoktur...
Anne mutfak panosu için mutfakta çalışmaktadır.
Birden romantikliği tutar. 
Bütün ışıkları söndürmüş, mumlarını yakmıştır.
Tasarımın dibine vurmuştur.
Neşesi yerindedir.
Bide kendine çay yapıp ,keyif yapmaktadır.



  
Pano henüz bitmedi. İşin en zevkli kısmı yani süslemeye geldi sıra.
Ben kaçıyorum...
Hadi kalın sağlıcakla!




Salı, Ekim 09, 2012

Ben görevimi yapıyorum...

O kadar yorucu geçiyor ki günler, tek velet beni altüst etmeye yetiyor. Ayaklarım zonk zonk zonkluyor. Ama çok da sevimli oluyorlar. Annelik sabrı bu sevimlilikten geliyor olsa gerek. Neyse Cuma günü bizim ki 2 yaşına giriyor. Evde bir dolu yarım iş varken, hazırlık yapmam gerekirken arşivimde ki resimlere daldım gittim yine...

Kaytarma amacım belli! bu güzellikleri sizde görün istedim. "Hep bana hep bana" olmaz dimi ama...



Sizin de kanınıza girecek bu marka. Ve tabiki yine Türkiye de yok...

Sitesine girin bir sürü dolap, büfe örnekleri var. Belki bir gün işinize yarayabilir. İyi bir marangoz bulursanız bana da haber verin :)
Haa bu arada doğum günü partisi için menü önerisi olan var mı?Hala karar veremedim de :(




Çarşamba, Ekim 03, 2012

Tanıştırayım! Royal Albert...



 Seni çok sevdim Royal - Albert keşke Türkiye'de de olsaydın daha bi severdim seni...



Şu çiçekli takımın benzerini geçen gün Bernardo da görmüştüm. Online sitesine bir göz atın isterseniz.















Daha fazla Royal - Albert koleksiyonu için buraya

Salı, Ekim 02, 2012

Alışveriş rotası : Euro Flora...



Dün oğlumla Euro flora çıkarması yaptık. Eminim dekorasyon tutkunlarının bildiği bir adres. Kaan Batu mışıl mışıl uyudu, annesi de hem alışveriş yaptı hemde sizler için fotoğraf çekti.


Kapısından içeriye adım attığınız anda sizi büyüleyen, hayal dünyasına götüren ilk katında; mumlar, sepetler, bebek odası için dekoratif ürünler, melekler, biblolar, kutular ve  parti süsleri karşılıyor sizi.



Üst katta ise, rengarenk, çeşit çeşit çiçek vadisi ile karşılaşıyorsunuz. Birçok dekorasyon adreslerinin aksine ürün çeşitliliği ve fiyat konusunda sizi fazlasıyla tatmin eden bir yer. Euro floradan aldığım çiçekleri başka mağazalarda 2-3 katı fiyatla görüyorum, o derece yani...


Ortancaları görünce dayanamayıp kucak kucak eve götürmek istiyorsunuz benden söylemesi :)











Ben de isterim derseniz web sitesi için buraya buyrun.